Hoca’nın canı ciğer çekmiş. Ciğerciden ayrılırken de adama:
– Nasıl lezzetli olur, demiş, bunu nasıl pişireyim?
Adamcağız erinip üşenmeden bir ciğer yemeği tarifi ı yazıp Hoca’nın eiine tutuşturmuş. Hoca elinde ciğer, ağzı sulana sulana evin yolunu tutmuşken, bir çaylak elinden ciğeri kaptığı gibi havalanmaz mı? Gökyüzüne bakıp uzaklaşan çaylağın ardından, elini sallayarak avazı çıktığı kadar bağırmış:
– Ağız tadıyla yiyemeyeceksin, tarifi bende!