Akşehirliler baharın gelişini gölün kıyısında kutlarken, göle Hoca’nın komşusu düşmüş. Yüzme bilmeyen adam göle bir batıp bir çıkıyor, imdat diye bağırıyormuş. Herkes yardımına koşup:
– Ver elini, ver elini, diye el uzatıyormuş ama adam boğulacak, kimseye elini vermiyor. Hoca hemen gölün kıyısına gelip boğulan adama eğilerek:
– Be adam, demiş, boğulup gideceksin, al elimi!
Adam, Hoca’nın eline iki eliyle öyle bir yapışmış ki neredeyse Hoca’yı sağlığında rahmete kavuşturacakmış. Su tulumuna dönen adamı ters çevirip sırtına vururlarken, Hoca’ya:
– El uzatan ‘çok oldu ama, demişler, neden yalnızca senin elinden tuttu?
– Siz onun ne kadar pinti olduğunu bilmezsiniz, demiş, Hoca. O sadece almasını bilir. Ben “Al elimi.” dedim de ondan tuttu; siz “Ver elini.” dediniz… Pinti bu ölür de vermez! Ölürken bile hesap yapar!