Hikâye bu ya, Nasreddin Hoca, ilk defa denizi görüyormuş. Aman bu ne su bolluğu diyerek sahile seğirtmiş. Susuzluktan dili damağı kurumuş olacak ki eğilip kana kana içmek istemiş. Bir yudum almasıyla püskürmesi bir olmuş. Susuzluğu azalacağına daha da artmış, ağzı acılaşmış, boğazı yanmış. Can havliyle pınara koşmuş. Demir gibi soğuk suya ağzını verip yüreğini serinlettikten sonra; dalgalı denize bakarak:
– Ne kabarıp duruyorsun, demiş, boyundan utan; şu pınarcık kadar olamadın.