Çorbayı kendisi yapmış ya, kaynar olduğunu unutmuş mu nedir; Hoca’dan önce davranıp ateş gibi sıcak aşı kaşıklayan Hoca’nın karısı başlamış ağlamaya. Niçin ağladığını soran Hoca’ya da:
– Ah Hoca Efendi, demiş, rahmetli babam bu çorbayı çok severdi. Aklıma geldi de ondan ağlarım.
Hoca, hanımının içtenliğine hayran kalmış kalmasına da ilk kaşıkta çorba ağzından midesine kızgın yağ gibi akmış. Hoca’nın yüzü ekşimiş, gözlerinden yaş gelmiş. Bu sefer karısı sormuş:
– Sana ne oldu Efendi, sen niye ağlıyorsun?
Hoca ne dese beğenirsiniz:
– Uğursuz babanın ölüp meymenetsiz kızının kalışına ağlıyorum!