Mahallenin çocukları, Hoca’yı çok severmiş. O da onların muzipliklerinden hayli keyiflenirmiş. Çocukla çocuk olur, onların arasına karışırmış.
Bir gün Hoca, pazardan yorgun argın evine dönerken, mahallenin çocuklan her zamanki gibi çevresini sarmış. Hoca’dan kavuğunu istemişler.
– Kavuğu ne yapacaksınız, demiş Hoca.
– Onu biraz gezdireceğiz, seveceğiz, demişler.
Hoca, siz benimle dalga mı geçiyorsunuz, demeye kalmadan, kavuğu başından kaptıkları gibi birbirlerine atmaya başlamışlar. Hoca evine kavuksuz dönünce hanımı şaşırarak sormuş:
– Kavuksuz kendini çıplak sanırdın, kavuğun nerede?
– Baktı ki büyük olmak hiç de iyi bir şey değil, çocuklarla biraz çocuk olmaya gitti, demiş.