Bir gün Hoca’nın yolu bir hana düşmüş. Handakiler koyu bir sohbete dalmışlar. Memleketin sayılı binicileri anılarını anlatıyormuş. Hoca bu, o da kendini bu coşkulu sohbete kaptınp anlatmaya koyulmuş:
– Timur, bir gün yanında azgın mı azgın bir Arap atı ile çıkageldi. Atı yarına eyerleyin, diye buyurdu.
Lâkin neredeyse on asker ehli/eştirmeye çalıştıysa da bir türlü yola getiremedi. Dayanamadım, yardım edeyim, dedim.
Hoca lafını sürdürürken, hana çok iyi tanıdığı biri giri vermesin mi?… Hoca, ne yapsın, sözünü tamamlayıvermiş;
– Arap atı bu, tabi ben de dizginleyemedim!